İYİ OLMUŞ ELLEME // Canan Köksal
Zamanında Osmanlı’ya başkaldırıp ihanet eden Filistin, bugün bu ihanetini canıyla ve malıyla ödemektedir.( 2004- İlber Ortaylı) Demiş.
Dünyanın çarkı böyle dönüyorsa söyleyin bakalım; Kurtuluş Savaşı’nda biz neyin bedelini ödedik? Peki, Çin zulmündeki Türkler neyin bedelini ödüyor? Afrika’yı sömüren Fransa- İngiltere- Almanya neyin sefasını sürüyor?
“İlber söyledi.” Diye hemen inanalar, kitabın kapağını açıp da iki satır okumaya üşenenler değil mi bu cümlenin zırhına bürünenler. Fakat ne ikna edici bir cümle değil mi? Tarihsel damarımıza basıp “evet bulsunlar!” dedirtecek şiddette güce sahip.
Yeter ki, sağlam bir ağız olsun -onlara göre sağlam(!)- ne derse amenna !
“Ya İlber’cim bir şey desende bi’ vicdanımız rahatlasan birader! ”
Oh iyi olmuş ellemeciler !
Var mı belgesi bu ihanetin?
Peki, bizim içimizde de hainler yok muydu?
Asıl hainin perde arkasında İngilizler olduğunu İlber sanki bilmiyor?
Neden işaret parmağıyla onları göstermiyor da bir avuç altına satın alınmış cahillerin yaptığı hatanın bedelini ödeyen şu çocuklardan, kadınlardan bahsetmiyor?
2004’te yazdığı köşede şunu da demiş İlber: “TÜRKİYE DÜNYAYI FETHEDİYOR”
Aman Tanrım!
Bu ne gaz verme şekli? Sakin ol şampiyoncum!
Yıl 2004. Nasıl feth ediyormuşuz devam etsin bakalım :” Ortaylı, dünyanın dört bir yanında yaşayan Türklerin fabrikalar ve okullar açtıklarını, Türk tıbbının her geçen yıl geliştiğini anlatarak, şunları söyledi: Sefil ve kötü olarak tanımlanan üniversitelerimizdeki kalite bile Avrupa’nın kat kat üstündedir.” Diyor.
O açılan okulları biliyoruz!
Fakat bugün her fırsatta Türk insanının geri zekâlılığından dem vura vura bizi toplumsal aşağılık psikolojisine iten İlber, şunu da demiş:
Eskiden Osmanlı’da olduğu gibi dünyayı fethetmeye devam ediyoruz. Köylümüz bile birçok dünya ülkesinin insanlarından daha aydındır.”
Bak bu iltifat cümlesinden sonra dişlerimle dudağımı kesebilirdim, yapmadım tabi.
Bir bilim adamı tarihçi bu kadar hızlı değişebilir mi?
Evet, zaman ve zemin değiştikçe sadece hakikat değişmez fakat İlber değişir. İlber’in gerçekleri doğruları değişir.
İlber desin, beni bağlamaz o onun vicdanı. O yorgun yüzü, o artık yeter illallah geldi sizin sorularınızdan diye yüz ifadesi ve ses tonuyla karşısındakini ezerek, salak sen bilmiyorsun bak ben anlatayım diye gev gev bir Türkçe ile anlatan bu adamı reddediyorum.
Tabi hatanın bedeli, iyiliğin mükâfatı olacak da elleme iyi oldu diye seviniyorsan insanlığını kesinlikle sorgula artık.
Filistin’de kan dökülüyor, bitsin bu vahşet diye yazanlara çizenlere de kâfir kâfir bakıyorsun? ( kafir kelime anlamı: gerçeğin üzerini örten, saklayan, gizleyen demek)
Amerika, Kızılderilileri, zencileri katlederken üzülmedin mi?
İnsan her yerde insan, haksızlığa rahatsız olmuyor musun?
Zalim belli mazlum belli, hak etmiş etmemiş , sonuçta mazlum?
Senin bu zulüm karşısında suskun halinin bedelini torunların mı ödesin?
Mesele Arap, Türk, Yahudi, Hristiyan meselesi değil, zulme hayır de.
Bu zulmü Filistin İsrail’e yapsaydı bu taşı onlara fırlatırdım.