Kırşehir AbdülkadirGeylani Vakfı Kurucusu Mustafa Yılmaz
İHTİYARLIK NİMETİ
Allâh, kendisine saygılı olan yaşlı kullarını genç kullarından daha fazla korumaya almıştır. Çünkü onlar daha güçsüzdür. Kabre daha yakındır. Ümit verilmeye daha muhtaçtır. Şefkat gösterilmeye daha layıktır. Bu Allâh’ın kullarına olan şefkatinin bir yansımasıdır.
Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur ki:
Kul 40 yaşına ulaşınca, Allah onu cinnet, cüzzam ve baras gibi üç beladan emin kılar. Kul 50 yaşına gelince, Allah ondan hesabı hafifletir. 60 seneye ulaşınca, Allah onu kendisine inâbe ile rızıklandırır. 70 seneye erişince, gök ehline onu sevdirir. 80 yaşına gelince, Allah hasenatını sabit kılar ve seyyiatını siler. Kul 90 seneye ulaştığında ise Allah onun geçmiş ve gelecek günahlarını mafiret eder ve kendisini aile halkına şefaatçı kılar ve ona gökten bir münadi şöyle nida eder: “Bu kul dünyada Allah’ın esiridir.” (Kendisinden hesap sorulmaz)
(Hz. Enes (r.a.) 38/2 Ramuz El-Ehadis; Ebu Ya’la)
“Ecelini 60 yaşına kadar uzattığı kimselerden Cenab-ı Hakk, her çeşit özür ve bahâneyi kaldırmıştır.” (Buhârî Rikak 4
Bu ümmetten 80 yaşına gelen kimse mizana konmaz. Muhasebe de edilmez ve kendisine: “Hadi gir Cennete” denir.
(Hz. Âişe (r.anha) 411/9 Ramuz El-Ehadis)
Allâhü Teâlâ buyuruyor ki: İhtiyarlık, nurumdur. Nuruma narımla (Cehennem ateşiyle) azap etmekten haya ederim. O halde siz de benden haya edin!)
(Ebuşşeyh)
“Allâh, İslam dininde yaşlanmış kadın veya erkek kullarına azap etmekten haya eder.”
(Kenzu’l-Ummal, 15/672).
(Allahü Teâlâ, yemin ederek, “Müslüman olarak ihtiyarlayana azap etmekten haya ederim” buyurdu.) Resulullah Efendimizin ağladığı görüldü. Sebebi sorulunca, (Allahü Teâlâ, kendisinden haya ettiği halde, Ondan haya etmeyen kimseye ağlıyorum) buyurdu. (Beyheki)
“Yaşlılarımıza hürmet ve ikram, Allahü Teâlâ’ya saygıdandır.” (Buhari)
“Büyüklerimizi saymayan, küçüklerimize acımayan bizden değildir.” (Buhari)
(Şu üç şey, Allâhü Teâlâ’ya tazimdendir:
1- Müslüman olarak yaşlanan kimseye ikram,
2- Kur’an-ı Kerimi hıfzedene ikram,
3- İlim sahibine ikram.) (Râmuz)
“Allah, sünnete (İslam’a) sımsıkı sarılan bir yaşlının yaptığı duayı geri çevirmekten haya eder.” (Kenzu’l-Ummal, 15/666)
“Ağaran kılları koparmayın! Çünkü bir kimsenin müslüman olarak ağaran her kılı, kıyamette kendisi için bir nur olur. O kıl sebebiyle, bir günahı affolur, bir sevap yazılır.” (Tirmizi)
Saçlarına düşen aklarla iyice nurlanmış, o nur sayesinde günahlarından arınmış ve manevî derecesi yükselmiş bir ihtiyar, hâlis bir gönülle dua için ellerini açarsa, Cenâb-ı Hakk’ın onun duasına hemen cevap vereceği ve hatta böyle birinin duasını reddetmekten haya edeceği müjdelenmiştir.
“Müslüman olarak ihtiyarlayan kimseye ikram eden, Nuh aleyhisselama ikram etmiş gibi sevap alır. Nuh aleyhisselama ikram eden de Allahü Teâlâ’ya ikram etmiş olur.” (Hatib)
“Bir genç, bir yaşlıya, yaşından dolayı hürmet ederse, onun yaşına varınca, Allahü Teâlâ, ona gençleri hürmet ettirir.”
“Tekbiri, tahmidi, tesbihi ve tehlili sebebiyle müslüman olarak ihtiyarlayan bir müminden daha efdal kimse yoktur.” (İ.Ahmed)
(Tekbir – Allahü Ekber, Tahmid- Elhamdülillah, Tesbih- Sübhanallâh, Tehlil ise Lâ ilâhe illallâh, demektir.)Nasr sûresi geldiği zaman Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) de ölümünün yaklaştığını anlayarak, ibadet ve zikrini daha da artırmıştır.
İhtiyara hürmet ederken, zengin fakir, iyi kötü ayırmamalıdır. Zengine zenginliği için, hürmet edilmez. Malından dolayı zengini yüceltenin, fakirliğinden dolayı fakiri aşağılayanın lanete müstahak olduğunu bildirmişlerdir. (Şir’a şerhi)
Öyleyse, hayırlı ihtiyar, Allah yolunu ihtiyar edendir, seçendir. Yaşlılıkta, dindarlığını artırmak mü’min ihtiyarların âdâbıdır. Ancak şunu da belirtelim ki, dindarlığını artırmak, dünyevî faaliyetleri tamamen terketmek demek değildir. Belki gençlikteki aşırılıklarını terketmek demektir. Rabbimiz başımızı, ortamızı ve sonumuzu hayrelesin.