OY ALMA, SEÇİM KAZANMA METOT VE TEKNİKLERİ
” Büyük balık, küçük balığı yutar.”,”Kaz gelecek yerden, tavuk esirgenmez.” gibi atasözlerimiz çok şeyler anlatmaktadır. Türkiye olarak,Dünya’da en çok seçim yapan ülkelerden birisi olduk.
Sistemi yürütemeyenler, problemleri çözemeyenler,vatandaşları mutlu kılamayanlar ve kendilerini garantiye almak için yeni metot ve tekniklerle ülkeyi sık sık seçimlere götürüyorlar.Ellerinde ki kozları kullanarak hep kazançlı çıkmayı hedeflemektedirler.Ülkenin maddi ve manevi kayıplarının nereye vardığını kendileri de biliyor.
Demokrasinin adından başka bir şeyi kalmamıştır.Dokunulmazlıklarla kendilerine zırh sağlayanlar,maddi güçleriyle isteklerini zorla kabul ettirenler,yasaları kendi çıkarları için kullananlar seçimlerde de avantajları sağlamaktadırlar. Uygulanan yöntemlerden bazılarını belirtelim:
- Yeni bir başkanlık sistemine geçmemize, yetkiler tek kişide toplanmasına,her istediklerini pervasızca yapmalarına rağmen; milletvekili sayısının dünya da hiç bir ülkede olmayan bir sayıya, 600 e çıkarılması. Bu milletvekillerinin emrinde olan personellere harcanan paraların hesabını yapabiliyor muyuz? Vekil seçilme yaşını 18 e indirmeyle neyi amaçladıklarını kaç kişi biliyor? Seçilme yaşının üst sınırını neden belirlemiyorlar? 60 yaşın üstüne çıkanlar, vekil olmamalıdırlar.
Her gün meclis saatinde mecliste hazır kaç milletvekili bulunmaktadır? 30 veya 40 ı geçmeyen vekil sayısıyla kanunlar yapılmaktadır. Halkın geniş kesimlerini ilgilendiren, emeklilik konuları, asgari ücret durumları,katsayı artırımları adı adalet ve kalkınma partisi olanlarca meclis oylamalarında ret edilmektedir.
Ülkemizde sıkıntılar yaratan, teröre destek veren,yolsuzluk, ihanet konularında ortaya çıkarılması gereken ülkemiz için hayati konularda M. H. P. ve A. K. P. nin önergelere ret vermesini nasıl izah edebilecekler?
Seçimlerde partilere yapılan hazine yardımı etik oluyor mu? Bu paralar seçimlerde oy kapma amacıyla su gibi harcandığını görüyoruz.Tasarruf ve çevre kirliliği deyip poşetlere fiyat belirleyenler; seçim için aldıkları paraları bayraklara, afişlere, pankartlara, araçlara ,cadde ve sokaklara neden asıyorlar? Harcanan zamanlar, araçların yaktığı yakıtlar, gürültüler etik oluyor mu?
- Seçimler yaklaşınca muhtarları ve imamların yemeklere davet edilmeleri, onlardan oy beklentilerini uygun buluyor musunuz? Seçim için önceden biriktirilen paralar,zengin ve güç sahibi olanların hediye, rüşvet, eşantiyon dağıtmaları, yardıma muhtaç olanları kendilerine çekmiyor mu?
- Daha önce ki bilhassa belediye başkanlığı için yapılan seçimlerde oy alabileceklere vaat ve para dağıtmaları olmuyor mu? “Satın alınmayacak insan yoktur. Yeter ki, değerini vereceksin.” demişler.Yetki sahipleri kendi maaşlarına yüksek ölçüde zam yaparlarken; halkın büyük çoğunluğuna devede kulak misali az bir miktar vermektedirler.Zenginlerin gözleri doymadıkça, fakirlerin karınlarının doymayacağı ortadadır.
- Seçim yaklaşırken, köylerden oy transferleri, onlara verilen vaatler. İşe ihtiyaç olmadığı halde eleman alınması, zaten çok kalabalık olan ve ne iş yaptıkları meçhul olan kadrolara yeni elemanlar eklenmesi.
- Siyasilerce işe alma yeminleri,20 kişi alınacak bir yere 400 kişiye söz vermeleri. Siyasilerin kendi yakınını, çevresini, bölgesini,aşiretini gözetmesi. Seçimler yaklaşırken, memleket meselelerini görüşeceğiz diye resmi kurumun salonlarında partinin toplantılarının yapılmasını bu millet bilmiyor mu?
Yalanlarla, kandırmalarla, vaatlerle, hassas dini konuları istismar etmekle nereye kadar bu ülke yönetilecek? Korkularından, iş kayıplarından, koltuk alışkanlıklarından gerçeklere kör ve sağır olanların omuzlarında büyük veballer vardır. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları hala görmeyenlere yazıklar olsun.